Hayal bu ya!
Gözümüzü kapasak ve açtığımızda bir kaç yıl geçivermiş olsa..
Bu göz kırpma süresi sonunda, Bergama’yı bir arkadaşımızla boydan boya bi keşfe çıksak şöyle..
İzmir yönünden başlıyoruz keşfe.
Şehre doğru ilerlerken, sol yanımızda bize eşlik eden tramvaya ağzımız açık bakakalıyoruz.
Bi göz açıp kapayıncaya kadar “nolmuş len buree böyle” diye şaşkınlığımız dile geliyor..
Merakımıza yenik düşüyoruz.
Kleopatra Durağı‘nda Tramvaya atlayıveriyoruz.
– “Anammm o da ne! Tramvayın içi yerli yabancı turist dolu ya len!”
+ “Valla sadıç ben de anlamadım, nasıl olmuş bu ya?”
Tramvayın orta kısmında, boyunlarına asılı kartlardan görevli yerel turist rehberi olduğunu anladığımız sevimli iki genç var. Hemen yanaşıyoruz onlara doğru:
+ “Bu tramvay, bu turistler, sizin gibi rehberler, bu gelişim nasıl, ne ara oldu bütün bunlar?”
– “Bergama kabuğunu kırdı epeydir, siz ilk defa mı geliyorsunuz?”
+ “Yok ömrümüz burda geçti ama böyle bi şey hiç görmedik, sen şu kabuğu kırma konusunda emin misin? Bizim bildiğimiz Bergama çetin cevizdir, kabuğu kolay kırılmaz da..”
Merakımızı gören genç rehber anlatmaya başlıyor.
– “Artık turist otobüsleri yolcularını Oteller Bölgesi’ndeki Turizm Ofisinde indirmek zorunda.”
+ “Ne! Oteller Bölgesi mi? O ne ara oldu? Oğlumm biz bi göz açıp kapadık sadece ya!!”
– “Ohoo beyefendi siz de çok geride kalmışsınız. Turistler artık termal otellerde konaklıyor. Konaklayan ve günübirlik gelenler bu bölgedeki turizm ofisinde araçlarından inip, direk tramvaya biniyor ve şehre gidiyor. Otobüs ve özel araçlarla ören yerlerine girilmiyor artık. Her kafileyle ilgilenen bizim gibi yerel rehberler var. Kafilelere gün boyu eşlik ediyoruz..”
Tramvay şehir merkezine doğru ilerliyor bu arada.
BerKM Durağı‘na geldiğimizde bir kısım yerli ve yabancı turist iniyor. Alışveriş ve kahve molası vermek istemişler. Genç rehberlerden biri de kafileyle iniyor. Onları mekanlara yönlendiriyor.
Müze Durağı‘nda ise tramvayda kalan grup inerken, müzeden çıkan başka bir grup tramvaya biniyor.
Yine güler yüzlü bir rehber var gruba eşlik eden.
Tramvay Galenos Durağı‘na doğru ilerlerken, yıllarca duyduğumuz ama hayata geçmeyen bir hayalin gerçekleştiğine şahit oluyoruz.
Bergama Lisesi binası Kent Arşivi Müzesi olmuş.
Müze bahçesi ve hatta karşı kaldırımdaki kafelerde yerli yabancı turist ve yerel halk kaynaşmış durumda.
Galenos Durağı‘na geldiğimizde ise bize “Yok artık” dedirten bir uygulama görüyoruz.
Hep o filmlerde gördüğümüz küçük turist gezdirme araçları konumlanmış meydanın yanına.
Asklepion’a kadar yürümek istemeyen turistler bu araçlara binip gidiyor.
Bir yandan Cumhuriyet Meydanı’nda fotoğraf çekilme sırası var.
Galenos ve Bergama Kadri heykelleri bir an boş kalmıyor.
Meydan etrafındaki esnaflar turistleri ağırlıyor.
Tramvay, Arasta Durağı‘nda durduğunda, çay kahve keyfi yapmak isteyenler, tarihi dokuyu, klarnet sesini, müziğin ruhunu hissetmek isteyenler Arasta’ya, Atmaca’ya ve Şadırvan’a doğru ilerliyor, Bergama’ya özgü tatlara ulaşmak isteyenler de köftecilere, helvacılara, peynircilere doluşuyor..
Bazalika Durağı, tam da eski Bergama’nın kalbi olan İstiklal Meydanı’nda yer alıyor.
Bu durakta inenler, Kale Mahallesi’nin tarihi evlerine doğru gezintiye çıkıyor.
Ulu Cami’nin ihtişamına, eski Rum evlerine hayran kalarak Domuz Alanı’na çıktıklarında, mahallenin maharetli kadınlarının elinden çıkan doğal yiyecekleri, içecekleri tadıyor, el işi göz nuru rengarenk ürünlerden gözünü alamıyor, hatıra olarak satın alıyorlar.
Mahalleli rehberlere ihtiyaç duymayacak derece dil öğrenmiş, turistlerle şen şakrak anlaşıyor. Bergama manzarası eşliğinde içkilerini yudumlamak isteyenler de restoranları dolduruyor.
Aristonikos Durağı‘nda inenlerin bir kısmı yine turistik taşıma araçlarıyla Akrapol’e çıkarken, bir kısmı da eski Rum evleriyle dolu Kale Mahallesi’ni keşfe çıkıyor. Halıcılar, antikacılar, kafeler dolu, kadınlar evlerinin önünde, kendi ürettiklerini satıyor..
Günü Bergama’da geçiren yerli yabancı turistler Aristonikos Durağı’ndan dönüş yapıyor.
Herkesin yüzü gülüyor.
Tramvay bir an bile boş kalmıyor..
Her tramvay durağı yakınında şehrin mimarisine de uygun, ücretsiz, kendi kendini temizleyen son sistem tuvaletler ise bizi en şaşırtan ayrıntı oluyor.
Tabi bir de tam anlamıyla “Zihni Sinir” projesi olan teleferik ucubesinin kaldırılmış olması..
Hadi hep birlikte bi gözümüzü kapayıp açıverem be, belki de hayaller gerçek olur ne dersiniz?
Ah keşke hayalini kurduklariniz gerçek olsa ama malesef hiç bir belediye başkanının böyle bir vaadi ol.adi ne yazık ki rant rant gozboyamadan baska birsey yapmadilar inşallah öyle bir aday çıkarda sadece bu anlattıklarını vaad ederse oy vermeyen şerefsiz dur…..
Hayal dedikse bu kadar da demedik.Sen tramvay ı Cumhuriyet meydanından döndür. Yapacaksan otogar dan hastaneye yap vatandaşlar yararlansın. Acık gerçekleşecek hayal olsun. Sevgiyle kal.
Düşlerinin gerçek olması dileği ile Erol.
Düşlerin hepimizin hayali.insallah gerçekleştiğini görürüz.Hayal etmeden Gerçeğe ulaşılmaz.
Sevgiler.
Harika bir yazı olmuş, tebrik ederim. Bir an için ah keşke diye iç geçirdim. Belli mi olur birileri için bir ışık olur kaleme döktüklerin hayata geçirilir. İnşallah diyelim