Bergama’da kadınlar, unutulmaya yüz tutmuş halıcılık mesleğini yeniden canlandırmak için büyük bir çaba sarf ediyor. Tarih boyunca Türk kültürünün önemli bir parçası olan Bergama halıları, kadınların özverili çalışmalarıyla tekrar gün yüzüne çıkarılmaya çalışılıyor.
Bergama halıları, yüzyıllardır evleri süsleyen, çadırlara serilen ve duvarlarda sergilenen, Türk kültürünün eşsiz bir parçası olarak biliniyor. Ancak günümüzde bu kadim gelenek, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Bergamalı kadınlar, halıcılığın bu önemli mirasını korumak ve yaşatmak için üretimlerine devam ediyor.
Kadriye Yakar’ın liderliği
S.S. Bergama Halıcılık ve El Sanatları Geliştirme Kooperatifi’nin kurucusu olan Kadriye Yakar, aynı zamanda Turizm ve Kültür Bakanlığı Dokuma Sanatçısı. Yakar, 2009 yılında emekli olduktan sonra kooperatifi kurarak, Bergama halılarını hem üretmek hem de tanıtmak için çalışmalarını başlattı. Köylerdeki kadınlara tezgah temin ederek üretimi destekleyen Yakar, İzmir Kalkınma Ajansı ve UNESCO ile iş birliği yaparak bu kültürü daha geniş kitlelere tanıtmayı amaçlıyor.
Bergama halılarının yaklaşık 2000 çeşidi aşan bir mirasa sahip olduğunu belirten Yakar, çift düğüm tekniği ve kök boya kullanımıyla üretilen bu halıların, geçmişte dünya çapında tanınan değerler arasında yer aldığını ifade etti.
Halıların geçmişi ve hikayesi
Halıcılık mesleğinde emeği geçen kadınlardan biri olan Feyza Uygun, dokudukları halıların her birinin ayrı bir hikaye anlattığını ve bu mesleğin köklü bir geçmişe sahip olduğunu vurguladı. Uygun, el dokuması halıların sadece estetik değil, aynı zamanda sağlığa faydalı özellikleri bulunduğuna da dikkat çekti.
Gençlerin katkısı ve eğitimin önemi
30 yıllık deneyimiyle Ülkü Gülkin, gençlerin halıcılık mesleğini öğrenmesinin önemine dikkat çekerek, Bergama halılarının doğallığının ve kök boyalarının benzersiz olduğunu belirtti. Gülkin, “Gençler bu mesleği devam ettirmeli ki kültürümüz gelecek nesillere aktarılabilsin,” dedi.
Kadriye Yakar ise meslek liselerinde halıcılık eğitiminin verilmesi gerektiğini ifade ederek, çocukluk çağlarından itibaren bu el sanatının öğretilmesinin, geleneğin korunmasında kritik bir rol oynayacağını söyledi.