İsrail Gazze’yi 80 gündür vuruyor. İsrail’in 7 Ekim’de başlattığı saldırıların son hedefi Gazze’deki El-Magazi Mülteci Kampı oldu.
Gazze’deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, saldırıda şu ana kadar 70 kişinin öldüğünü, bölgede çok sayıda ailenin bulunması nedeniyle ölü sayısının artma ihtimalinin olduğunu açıkladı.
Hamas, mülteci kampına düzenlenen hava saldırısını İsrail’in işlediği yeni bir savaş suçu olarak niteledi.
Vurulan yerler arasında Gazze Şeridi’nin merkezindeki Bureyc Mülteci Kampı da vardı.
İsrail, kampta kalanlara tahliye çağrısında bulunarak sivillerden, Deyr El Belah kentine gitmelerini istedi. Nuseyrat Mülteci Kampı da İsrail tarafından vuruldu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu savaşın kendilerine ağır bir bedeli olduğunu söyledi ancak başka seçeneklerinin olmadığını öne sürdü.
Netanyahu, bir kez daha savaşın Hamas tamamen ortadan kaldırılana ve rehineler serbest bırakılana kadar devam edeceğini kaydetti.
İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki tünellerde 5 İsrailli rehinenin cansız bedenine ulaştıklarını açıkladı.
Kassam Tugayları’nın Sözcüsü Ebu Ubeyde, 5 esirden sorumlu grupla bağlantının kesildiğini açıklamıştı.
Esirler arasında “Bizi kurtarın” çağrısı yapan 3 yaşlı rehinenin de bulunduğu ifade edilmişti.
İsrail Ordu Sözcüsü, Han Yunus’u kontrol altına almak için kara operasyonlarının genişletileceğini duyurdu.
Sözcü, “Can kaybı vermeden Hamas’ı yok etmek mümkün değil” dedi.
Times of Israel gazetesinin haberine göre ise Mısır, Hamas ile İsrail arasında “üç aşamalı ateşkes” teklifinde bulundu.
Buna göre ilk aşamada 3 veya 4 haftaya kadar uzatılabilecek şekilde 2 haftalık ateşkesin öngörüldüğü, bu aşamada kadınlar, çocuklar, yaşlı erkekler ve hastalar olmak üzere 40 İsrailli esirin serbest bırakılmasının planlandığı ifade edildi.
Buna karşılık İsrail’in aynı kategoriden alıkoyduğu 120 Filistinliyi serbest bırakması, söz konusu süre boyunca “ateşkes sağlanması” ve “İsrail tanklarının Gazze’den çekilerek insani yardımların bölgeye ulaştırılmasının” hedeflendiği ifade edildi.
İkinci aşamada, Filistinli gruplar arasında görüşmeler sağlanarak, “Batı Şeria ve Gazze’de teknokratik bir hükümetin kurulmasının” ele alınacağı öne sürüldü.
Üçüncü ve son aşamanın ise “kapsamlı bir ateşkesin” sağlanmasının ardından, Gazze’deki İsrailli esirlerin tamamının salıverilmesi, buna karşılık sayısı daha sonra belirlenecek şekilde Filistinli esirlerin de serbest bırakılmasını içerdiği belirtildi.
Haberde, “Bu aşamada İsrail, güçlerini Gazze Şeridi’nden çekecek ve bölgenin kuzeyinde yerlerinden edilmiş Gazzelilerin evlerine dönmelerine izin verecek. ifadelerine yer verildi.
İsrail’in Gazze’ye saldırıları 80. gününde sürerken, uluslararası kuruluşlardan tepkiler de gelmeye devam ediyor.
Cenevre merkezli Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütü (Euro-Med), yaptığı yazılı açıklamada, İsrail güçlerinin okullarda işlediği suçlara ilişkin bilgi verdi.
Açıklamada, İsrail güçlerinin, çoğunluğu Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) ait ve BM logosu bulunan barınma merkezlerini savaşın başladığı ilk günden beri hedef haline getirdiği kaydedildi.
Okullarda sivillere yönelik fiziki tasfiye, alıkoyma, taciz ve korkutma dahil ciddi ihlaller işlendiği ifade edilen açıklamada, bugün İsrail askerlerinin, Cibaliya’da Er-Rafii Okulu’nu bastığı ve 15 yaş ve üstündeki erkekleri soyunmaya zorlayıp bilinmeyen bir yere götürdüğü, kadınları da zorla dışarı çıkarıp ateş açtığı belirtildi.
İsrail’in okullarda işlediği ihlallerin aşamalara ayrılarak aktarıldığı açıklamaya göre birinci aşamada; barınma merkezlerine pek çok kez hava saldırısı düzenlendi. Bu saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı. Bunun örnekleri Gazze’nin kuzeyi, güneyi ve orta kesiminde pek çok okulda yaşandı.
İkinci aşamada; kara harekatının başlamasıyla birlikte İsrail güçleri, okulların duvarlarını, ana kapılarını tanklarla yıktı ve yoğun ateş altında okulları bastı. Bu aşamada okullarda pek çok kişi infaz edildi. Bunun yanı sıra genç erkekler soyunmaya zorlandı ve işkence gördü, kadınlar ise sorguya çekildi.
Üçüncü aşamada; bu okullar ve barınaklar, askeri araçlar için bir kışlaya, askerler için geçici karargaha ve halkın sorgulandığı ve kötü muameleye tabi tutulduğu merkezlere dönüştürüldü.
Dördüncü aşamada ise bu okullar, patlayıcı yerleştirilerek kısmen ya da tamamen yıkıldı. Üstelik İsrail güçleri, okulların nasıl yıkıldığını gösteren görüntüleri de yayımladı.
Euro-Med’in açıklamasında, devam eden cinayetlerin, fiziki tasfiyelerin, bina ve tesislerin sistematik olarak tahrip edilmesinin “sivillere yönelik sistematik intikam operasyonlarının” parçası olmaktan başka hiçbir açıklaması veya gerekçesi olmadığı vurgulandı.