Koza Altın Madeni işçileri, yeraltı haklarının ellerinden alınmaya çalışıldığını belirterek bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Madenciler, yıllardır sahip oldukları hakların parça parça uygulanarak geri alınmak istendiğini ve bu durumun kendilerini mağdur ettiğini ifade etti. Türkiye Maden İşçileri Sendikası’nın desteğiyle yapılan basın açıklamasında işçiler, yeraltında ağır şartlar altında görev yaptıklarını ve bu mücadelede haklarını sonuna kadar savunacaklarını dile getirdi.
“Sayın Basın Mensupları, Çok Değerli Arkadaşlar,
Bugün burada haksız bir uygulama sonucu elimizden alınmaya çalışılan yeraltı haklarımız için toplandık.
Bizler, yerin metrelerce altında suni havalandırmalarla nefes alarak, toz, egzoz dumanı ve yoğun nemli ortama maruz kalarak değerli bir maden olan altın cevherini çıkaran Koza Altın Madeni işçileriyiz. Yılmadan, yorulmadan, en ağır şartlarda vatana ve millete katma değer üretiyoruz.
Biz madenciler, tünellerimize girerken kelime-i şahadet getirip yerin altına öyle iniyoruz ki, ecelsiz olarak ölürsek, Yüce Yaradan’ın huzuruna giderken şahadetsiz gitmeyelim diye… Bizler gündüz, akşam, gece demeden vardiyalı olarak üretim yapıp altın cevherini çıkarıyoruz.
Madenciler, bu güne kadar haklarını alabilmek için yıllarca kanını ve canını verdi. Bedelini ödemediğimiz hiçbir hakkımız yoktur. Arkadaşlar, bizleri niye erken emekli ediyorlar biliyor musunuz? Ölüp gitmeden biraz gün görsün, az da olsa yaşasın diye değil mi?
İş yerlerimizde yapılan denetimlerde bizlerin hakkı olan erken emekliliği elimizden alacak raporlar düzenleniyor. Daha fazla vergi alabilmek için ve Türkiye’de hiçbir maden şirketinde uygulanmayan yeraltı sigortasının parça parça uygulanması, sadece biz Koza çalışanlarına dayatılmaya çalışılıyor. Bizlerin erken emekliliğimizi elimizden alarak ölene kadar çalıştırmak ve en yüksek vergiyi almak istiyorlar.
Neymiş, yeraltı tüneline bir saat geç girmişiz, bir saat erken çıkmışız. Yerin metrelerce altında neyin ne zaman olacağının garantisi mi var? Bizler işimizin gereği olarak yerüstünde çalışma yürütüyoruz. Bize uygun yeraltı şartlarını sağlayın, bizlerin yeraltında kalmakla ilgili bir problemimiz yok. Yeraltı bizim ikinci evimiz olmuş, biz orada mutluyuz.
Değerli arkadaşlar, burası altın madeni. Burada tüm yeraltı bölümleri belli bir iş dağılımı ile ortak bir çalışma yaparak altın cevherini yerin altından çıkarır. Tüm bölümler yeraltı madenciliğinin en ağır ve riskli şartlarına maruz kalır. Buradan bir bölümü yeraltı madencilik statüsünden çıkarırsak işleyiş yürümez, tıkanır. Bizler bunları istemiyoruz.
Ama gelin görün ki, amaçları sadece madenciden daha fazla vergi alabilmek için uğraşanlar, bizlerin yıllardır süregelen düzenimizi bozarak işlerimizi ve işleyişimizi sekteye uğratmak ve üretim yapamaz hale getirmek istiyorlar.
Bize bunları reva görenlere sesleniyoruz: Sizler gidin, devleti dolandıran, hortumlayan, milyarlarca TL vergi borcunu affettiğiniz zenginleri, kodamanları denetleyin. Vergiyi onlardan tahsil edin; alın teriyle, emeğiyle çalışan, mücadele eden bizlerden değil!
Madenciler, devletine vergisini fazlasıyla veriyor. Bizim sabrımızı daha fazla zorlamayın. Kanla, canla kazandığımız haklarımızdan ellerinizi çekin. Buradan tüm yetkililere sesleniyoruz: Koza Altın Madeni işçisi sahipsiz değildir. Türkiye Maden İşçileri Sendikası, tüm madenci arkadaşlarımızın sonuna kadar yanında yer almış ve almaya da devam edecektir.
Genel Başkanımız Sayın Nurettin Akçul’un ayrı ayrı hepinize selamları vardır. Haklı mücadelemizi sonuna kadar destekliyor.
Buradan tüm kurum ve şirket yönetimine bir daha seslenelim: Haklarımız tekrar eskisi gibi olana kadar mücadelemiz daha yüksek sesle her mecrada devam edecek. Madencinin erken emekliliğini elinden almayın, istirahat süresini kısaltmayın, evine ekmek götürecek madencinin ekmeğine ve maaşına dokunmayın. Bizlerin yıllardan beri var olan çalışma şartları ve düzenimizi bozmayın ki bizler de işimizi en iyi şekilde yapabilelim.
Yoksa bizler hak arayışımızı bırakmayacağız; direnişimiz ve mücadelemiz, haklarımız eski haline gelene kadar katlanarak devam edecek.
Arkadaşlar, hepinize çok teşekkür ediyorum. Buraya gelen tüm katılımcılara ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
Yaşasın madenci, yaşasın maden işçisi!“