Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) gerçekleştirdiği çalışmalarına 6. deneyiyle devam etti.
Gezeravcı, bugün, Nişantaşı Üniversitesinden Oğuzhan Aydemir’in proje yöneticisi olduğu, “OKSİJEN SATURASYONU” deneyini hayata geçirdi.
Söz konusu deneyle, yapay zeka desteğiyle verilen havanın oksijen seviyesi hesaplanarak düşük yer çekiminin sebep olduğu farklılıklar ve rahatsızlıkların tanımlanması hedefleniyor.
Gezeravcı, ISS’ye ulaştığı günden bu yana 5 deneyi hayata geçirdi.
Astronot Gezeravcı, Tuz Gölü’nde yetişen endemik Schrenkiella Parvula isimli halofit bitkinin uzay ortamına karşı verdiği fizyolojik ve moleküler tepkileri araştıran “EXTREMOPHYTE”, gelecekte uzayda yaşayacak yüksek sayıda insanın ihtiyaç duyacağı besinlerin sağlanması ve kapalı yaşam ortamlarındaki çevresel kontrollere destek vermesi için yeni bitkiler geliştirmeye yönelik ilk adım olan “CRISPR-GEM” ve mikroalg türlerinin uzayda yaşam destek sistemlerinde kullanılmalarının mümkün olup olmadığının araştırıldığı “UzMAn” deneylerine devam ediyor.
Gezeravcı, uzay ortamında alglerin, karbondioksitten oksijen rejenerasyonu, ek gıda temini, su iyileştirme, yaşam destek alanlarında kullanılmasını araştıran “ALGALSPACE” ve uzayda yaşamaya karşı oluşan hayati tepkimelerin “vokal kord” kaynaklı değişimlerle tespiti ve düşük yer çekimsizliğin sebep olduğu rahatsızlıkların ses frekanslarıyla tanımlanmasını sağlayacak “VOKALKORD” deneylerini de sürdürüyor.
Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı, Türk Uzay Bilim Misyonu’ndaki deneyler serisine, yapay zeka desteğiyle mikro yer çekiminde insan sesini araştırmayı hedefleyen “VOKALKORD” ve “Uzay Koşullarında Antarktika ve Ilıman Mikroalg Yetiştiriciliğinin Karşılaştırmalı Bir Çalışması” olan “ALGALSPACE” ile devam etti.
Bunlardan ilki uzayda yaşamaya karşı oluşan hayati tepkimelerin “vokal kord” kaynaklı değişimlerle tespiti ve düşük yer çekimsizliğin sebep olduğu rahatsızlıkların ses frekanslarıyla tanımlanmasını sağlayacak “VOKALKORD” deneyi oldu.
Haliç Üniversitesinden Prof. Dr. Gökhan Aydemir’in proje yöneticisi olduğu deneyle, solunum sistemi fizyolojisi içerisinde akıllı saat yapay zeka desteğiyle seste meydana gelen frekans değişiminden duyulan rahatsızlıkların tespit edilmesi ve yer çekimsiz ortamın insan sesi üzerine etkilerinin araştırılması hedefleniyor.
Gezeravcı’nın ikinci deneyi, Yıldız Teknik Üniversitesinden Prof. Dr. Didem Özçimen’in proje yöneticisi olduğu ve “Uzay Koşullarında Antarktika ve Ilıman Mikroalg Yetiştiriciliğinin Karşılaştırmalı Bir Çalışması” başlığını taşıyan “ALGALSPACE” olacak.
Bu deneyle, uzayda, Antarktik ve ılıman bölge mikroalglerinin büyüme verileri karşılaştırılarak literatürde ilk kez kutup alglerinin uzayda kullanımına yönelik çalışma gerçekleştiriliyor. Uzay ortamında alglerin; karbondioksitten oksijen rejenerasyonu, ek gıda temini, su iyileştirme, yaşam destek alanlarında kullanılması araştırılacak.
İlk Türk astronot Alper Gezeravcı, bugün Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki (ISS) çalışmasında gen ve mikroalg deneyleri yapacak.
Gezeravcı, bugün uzay görevi için mikroalg yaşam destek üniteleri alanında Boğaziçi Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Berat Haznedaroğlu’nun sorumluluğundaki “UzMAn” deneyini yapacak.
Bu deneyle, dünyada zorlu koşullara adapte olan mikroalg türlerinin yerçekimsiz koşullar altında büyüme ve dayanıklılık testlerinin gerçekleştirilmesi, metabolik değişikliklerinin incelenmesi, karbondioksit yakalama performanslarının ve oksijen üretim kabiliyetlerinin belirlenmesi için kapalı sistemlere yaşam destek ünitesi geliştirilmesi hedefleniyor.
Gezeravcı’nın ikinci yapacağı deney ise Yıldız Teknik Üniversitesinden Tuğçe Celayir’in proje yöneticisi olduğu mikro yerçekimi altında bitkilerde CRISPR-GEM, gen düzenleme verimliliğinin araştırılması olacak.
Söz konusu deneyle, biyorejeneratif yaşam destek sistemlerinin iskeleti olan bitkilerin, uzay görevi sırasında meydana gelen, biyolojik olan ve olmayan stresler karşısındaki savunma mekanizmalarının anlaşılması ve geliştirilmesine yönelik moleküler biyolojinin modern gen düzenleme tekniklerinden CRISPR’nin mikro yerçekimi ortamda bitkiler üzerindeki etkinliğinin araştırılması amaçlanıyor.
İlk Türk astronot Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki ilk deneyi kapsamında, tuz stresine maruz bırakılan bitkileri araştıracak.
Türkiye Uzay Ajansının (TUA) sosyal medya hesabından yapılan paylaşıma göre, Gezeravcı tarafından Türk Uzay Bilim Misyonu için çalışmalara başlandı.
Gezeravcı’nın Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki ilk deneyi tuz stresine maruz bırakılan bazı bitkilerin araştırılması olarak belirlendi.
Ege Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. İsmail Türkan, Doç. Dr. Rengin Özgür Uzilday ve Doç. Dr. Barış Uzilday’ın proje yöneticisi olduğu deneyin adı, “Ekstrem Halofit olan Schrenkiella Parvulanın Tuz Stresine Verdiği Yanıtların Uzay Ortamında Araştırılması” olarak duyuruldu.
Deneyle, uzayda ve yeryüzünde yetiştirilen ve tuz stresine maruz bırakılan “A. thaliana” ve “schrenkiella parvula” bitkilerinde yeni nesil dizileme ile (RNA-seq) transkriptomun ortaya konulması ve mikro yerçekiminde glikofitik ve halofitik bitkilerin tuz stresine verdikleri bazı fizyolojik ve moleküler yanıtların karşılaştırması hedefleniyor.
gMETAL Katı fazdaki parçacıkların bir akışkan içindeki dinamiğine yerçekimsiz ortam etkisine denir.
Uzayda, yerçekimi etkisi düşük olduğundan, maddeler ve malzemeler farklı şekillerde davranabilir. Örneğin, malzemelerin şekli ve özellikleri, yerçekimi olmadığı için daha farklı bir şekilde gelişebilir.
Ayrıca, metallerin işlenmesi ve üretilmesi gibi endüstriyel süreçler, yerçekimsiz ortamlarda farklı zorluklarla karşılaşabilir.
Bu görev ile katı-akışkan karşımlar yerçekimsiz ortamda gözlemlenecek.
Uzayda metabolom analizi, astronotların sağlığını, enerji metabolizmasını, beslenme durumunu ve stres yanıtlarını anlamak amacıyla kullanılan bir araştırma alanını ifade eder.
Bu analizler, uzay görevlerinde astronotların sağlık durumunu izlemek, beslenme stratejilerini belirlemek ve uzayda geçirilen süre boyunca oluşabilecek metabolik değişiklikleri anlamak için önemli bilgiler sunar.
Uzay içi yeni nesil alaşımlar, uzay endüstrisinde kullanılmak üzere tasarlanan ve geliştirilen malzemelerdir.
Bu alaşımlar, uzaydaki zorlu koşullara dayanıklılık göstermek, hafif olmak, yüksek mukavemet ve dayanıklılığa sahip olmak gibi özellikleri sağlamak üzere tasarlanır.
Bu görev ile yeni nesil malzeme geliştirme kabiliyeti kazanmasında önemli katkısı olması hedeflenmekte.
Propolis maddesinin mikro yerçekimi ortamındaki bakteriler üzerindeki etkisi araştırılacak.
Uzayda mikro yerçekimi koşullarında antimikrobiyal etkinin nasıl değiştiğini anlamak ve gelecekteki uzay görevlerinde kullanılacak sağlık stratejilerini geliştirmek açısından önemli.
Bu tip çalışmalar, hem uzay biyolojisi hem de mikrobiyoloji alanlarına katkıda bulunabilir
Mikro yerçekimi ortamında kurşunsuz lehimleme araştırması, uzayda elektronik bileşenlerin montajı ve lehimlenmesi için uygun malzemelerin ve tekniklerin geliştirilmesini amaçlar. Bu amaç doğrultusunda gerçekleştirilecek deney raporlanarak bilim dünyasına sunulacak.
Kurşunsuz lehimleme, çevresel düzenlemeler ve sağlık endişeleri nedeniyle geleneksel kurşun içeren lehimin yerine kullanılan bir lehimleme yöntemidir.
Mikroyerçekim ile ilişkili genetik bilim misyonları, uzayda mikro yerçekimi koşullarında organizmaların genetik ifadesi ve davranışlarını anlamaya yönelik araştırmaları içerir.
Bu tür misyonlar, genetik değişikliklerin ve adaptasyonların mikro yerçekimi ortamında nasıl gerçekleştiğini anlamak ve uzun süreli uzay görevlerine insanlığın hazırlık yapmak amacını taşır.
Miyeloid, hematopoetik (kan hücresi oluşturan) sistemin bir bölümünü ifade eden bir terimdir. Miyeloid hücreler, kemik iliğinde oluşan kan hücrelerinden türetilen ve bağışıklık sistemi ile kan dolaşımına katılan hücrelerdir.
Bu araştırma, uzay görevindeki astronotların sağlığı ve bağışıklık sistemi üzerindeki etkilerini değerlendirmeyi amaçlar.
Mikro yerçekimi koşulları, biyolojik sistemler üzerinde çeşitli etkiler yapabilir ve bu etkilerin bağışıklık sistemi hücreleri üzerinde etkisi özellikle önemli olabilir.
Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda günün 2’nci deneyini yaptı.
Türkiye Uzay Ajansı’nın (TUA), sosyal medya hesabından deneye ilişkin yapılan açıklamada, “Uzay İstasyonu’ndan dünyaya dönen mikroalg örnekleri, ‘RNA dizileme’ adı verilen bir teknikle incelenecek. Bu inceleme, mikroalglerin metabolizmalarının uzay koşullarında nasıl değiştiğini göstererek bilim dünyası için yeni bilgiler sunarken gelecek uzay misyonlarında enerji, yem, gıda, değerli maden kazanımı gibi uygulamalar için önemli kazanımlar sağlayacak. Kısacası, bu misyon, uzayda yaşam destek sistemlerini geliştirmek için mikroalgleri kullanma potansiyelini araştırıyor ve bu alglerin uzaydaki koşullara nasıl tepki verdiğini anlamayı hedefliyor. Bugün ayrıca zorlu koşullarda yaşayabilen mikroalgler üzerinden kapalı sistemlerde yaşam destek üniteleri geliştirmeyi amaçlayan uzman deneyini Space Station’da yer alan Colombus Laboratuvarı’nda gerçekleştiriyor” denildi.