BERGAMA’DA ZEYTİN SEZONU

Yayınlama: 13.02.2025
A+
A-

Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba,

Yaşadığımız bölge Kuzey Ege’de hemen hemen birçok yerde zeytincilik faaliyetleri yapılmaktadır. Bergama’nın da birçok köyünde zeytin bahçeleri, zeytinyağı fabrikaları ve çok az diyebileceğimiz zeytin işleme yerleri bulunmaktadır. 

Bergama’da zeytin hasadı genellikle sonbahar aylarında, özellikle Ekim ve Kasım aylarında başlar. Bu aylar geldiği zaman başka işlerde çalışanlar Bergama ve dışarıda yaşayan zeytin bahçesine sahip birçok kişi ailelerinin yanına gelip hasada yardım eder. Tabi bazı bahçelerde yöreden çalışacak işçiler olduğu gibi Balıkesir tarafından da gelen mevsimlik işçiler de mevcuttur. 

Zeytin hasat süreci

Ekim ve kasım aylarında başlayan bu süreç hava durumuna göre değişkenlik göstermekle beraber ocak ayının sonuna kadar devam etmektedir. Bölgede kullanılan hasat yöntemleri ise;

1) Elle toplama: Geleneksel bir yöntemdir, eğer ağaç sayınız çok ise maliyetlidir ve oldukça zaman alır.

2) Sırıkla çırpma: Ağaçlara zarar verebilir ve iş gücü gerektirir. Artık çok tercih edilmemektedir.

3) Makine ile toplama: Verimlidir. Hızlı bir şekilde toplama yapılır. Ancak elle tutulan değil de kendi yürür ve traktöre eklemlenen makineler kullanılacaksa her araziye uygun olmayabilir ve yatırım maliyetleri de yüksektir. 

Örneğin, 2024-2025 zeytin ve zeytinyağı sezonu, Kasım 2024’te Bergama’da düzenlenen bir törenle açılmıştır. Bu törenlerin üreticiye, zeytin bahçelerinde emek yoğın biçimde çalışan işçilere bir faydası var mı yada ülkemizin birçok yerinde yapılan bu etkinlikler neye bir fayda sağlıyor bu da ayrı bir tartışma konusudur!

Zeytin Hasadında Karşılaşılan Zorluklar

Zeytin hasadı oldukça emek yoğun ve zor bir iş olduğu için yaşadığımız bölgeden yada mevsimlik işçi bulmak giderek zorlaşıyor. Günlük işçi ücretleri yüksek ve bu da üretim maliyetlerini artırıyor. 2024-2025 sezonu için Makine kullanan 1.500,00.-TL, diğer işler için günlük yevmiye 1.000,00.-TL’dir. 

Toplama’nın yanında kuraklık, aşırı sıcaklık ve düzensiz yağışlarla birlikte şiddetli yağışlarda zeytin verimini etkileyen ve sürdürülebilirliğini zora sokan etkenlerdir. Bunu yanı sıra Zeytin sineği, halkalı leke hastalığı, dal kanseri gibi zararlılar verimi düşürücü etki yapar. Hastalık ve zararlılarla mücadelede kimyasal ve biyolojik yöntemler üreticilere bir maliyet kalemi daha oluyor.

Bütün bunlar bir yana en büyük zorluk ve sonrasında üreticileri üzen zeytin ve zeytinyağı fiyatlarıdır. Bir sonraki yıl için belki de plan değişikliği yapıp artık bu işi yaparak zarar etmek istemiyorum. Evet evet yanlış okumadınız zarar etmek istemiyorum demesi de zorluklar karşısında ortaya çıkan bir durumdur. Benim bu konu ile ilgili yazıyı bu zamana kadar yazmamamın nedeni biraz da (pazarın fiyat belirleyici konumundaki kuruluş) TARİŞ kooperatifinin fiyatları inatla açıklamamasıdır. Hoş açıkladı da ne oldu geçen yılın altında kaldı, maliyetlerin altında bir fiyat vererek zeytin ve zeytinyağı üreticilerini zor durumda bıraktı. Emin olalım ki bu fiyatlar hasadın başladığı ve her yıl olduğu gibi kasım ayında açıklansaydı bir çok üretici zarar etmemek adına bahçelerindeki zeytinleri toplamazdı. 

Zeytin üreticileri ve çiftçiler, özellikle 2024 sezonunda ciddi ekonomik zorluklarla karşı karşıya kaldı. Girdi maliyetlerinin (mazot, gübre, ilaç) %100 artışına rağmen zeytin fiyatları geçen yıla kıyasla önemli ölçüde düştü. Bu sıkıntılar sadece zeytin üreticileri ile sınırlı kalmıyor; genel tarım sektörü de artan maliyetlerden dolayı benzer baskılar altında. Çiftçiler, daha kapsamlı planlı üretim destekleri ve mazot ile gübre gibi temel girdilerde daha fazla destek sağlanmasını talep ediyorlar. Ediyorlar ama kollektif bir birlik olup seslerini duyuramıyor onların sesini duyuracak kişiler ve kurumlar ise dostlar alışverişte görsün hesabı işler yapıyorlar. Dolayısıyla mevcut sistemde zeytin gibi ürünler için verilen temel destekler, birçok çiftçinin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak kalıyor. 

Hükümet ve ilgili kuruluşların bu sorunları çözmek adına sektör paydaşlarıyla daha kapsamlı iletişim yürütmesi bekleniyor. Çiftçilerin maliyet baskısı altında ezilmemesi için uzun vadeli ve sürdürülebilir tarım politikalarına ihtiyaç duyuluyor.

  Hamit İRİ 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.