Eyvah Suriyeliler Gidiyor!

Yayınlama: 17.07.2024
A+
A-

Bergama’nın herhangi bir köyünde güneş tepeye çıkmıştır.
Hayvanlara bakılmadığını, sütün sağılmadığını gören bir ana oğluna bağırmaktadır:

(+) “Leyynn Hasannn kalk gari inekleree bakk!”
(-) “Ni baarıpp duruyon ana yaaa ben fabrikada çalışıyom, 12/8 vardiyasından yeni geldim, bilmiyomuş gibi bi uyutmadın şurda bee!”
(+) “Kalk diyom leynn boynu devrilesicee!”
(-) “Yaw anaa Suriyeli çoban tuttuk o niye bakmıyoo, hasta mı olmuş?”
(+) “Telfonda instegrem mi ne garın ağrısı vamış urdaa ‘Ben Memleketimde Suriyeli İstemiyom’ diye bişelee yazmışın. Bizim Suriyeli de görmüş, sana küsmüş, eylem yapıyomuş.”
(-) “Yaww ben una mı didim öteki Suriyelilere didiydim!”

Köyün başka bir yerinde konu yine aynıdır:

(+) “Lenn Üsennn bizim Suriyeli maaşa iki kat zam istiyo len napçez şinci?”
(-) “Istee tabi buba! Geçen gün kavede Suriyelilere sövüp saymışın, ağzına geleni sölemişin.”
(+) “Nolmuş len sövdüysem bizimkiynen ne alakası vamış?”
(-) “Ni alakası olcek buba yaa!! Adamın zoruna gitmiş, Sülman ağa’nın yanında çalışmıcem diyomuş.
Galk hadi galk, yanlama orda, damlamaları biz çekcez, araları biz sürcez gari bundan sonra, gelince hayvanlan gübresini de atçez daha!”
(+) “Öfff ülen öff ben buna mı didim yaw!”

Bir kurutmalık domates sergisinde de durum farklı değildir:

(+) “Aloo Patron çabuk buree gel!”
(-) “Noldu len sabahın köründe arıyon?”
(+) “Patron bizim işçiler eşyaları toplamış memleketlene gidiyolaa.”
(-) “Nereee! Nasıl gidiyolamış, beş kamyon domata gelcek birazdan, tam bu iş zamanında amele nerden bulcez biz şimdi?”
(+) “Valla batarız patron!”

İşin latifesi bir yana, son günlerde ülke gündeminde yer alan “Mülteci Konusu” hepimizi yakından ilgilendiriyor..

“Ucuz işçi”ye ihtiyacı olan bu acımasız kapitalist sistem, önce geri kalmış ülkelerde yalandan savaşlarla binlerce masum insanı öldürüyor, yuvasından ediyor, köklerinden koparıyor, çaresizleştiriyor..

Sonra o insanları karın tokluğuna çalıştırabilmek için, kendilerinin “uygar” ülkelerine sızmamaları şartıyla, para verip ülkemizde topluyor ve dünyanın neresinde “bedava emeğe” ihtiyaç varsa oraya yönlendiriyorlar..
Bir yandan da yerli işçiyi, memuru, emekliyi “Yerinize ucuz adam çok” diyerek sefalet ücretine razı ediyorlar..

Mesela mültecilere Avrupa’ya geçiş yasak ancak Afrika’ya geçmek serbest.
Tabi ki uluslararası sermayenin Afrika’da kurduğu çiftliklerde, işletmelerde sömürülmek üzere bir geçiş izni bu..

İnsanlık dışı şartlarda yaşayan o çaresiz insanlara, bir de biz vuruyoruz sosyal medyanın linç kültürüyle..

Mülteciler günün birinde ülkelerine dönse, yukarıda şakasını yaptığım gibi, Bakırçay Bölgesi’nde zaten zorda olan tarım ve hayvancılığın hangi noktada olacağını ciddi bir şekilde düşünelim derim..

Problem var elbette.
Ama bunun çözümü, mültecilere saldırmak, sövüp saymak, evlerini yakıp yıkmak değil, bu acımasız kapitalist sistemi sorgulamak ve değiştirmektedir..

Yazarın Son Yazıları
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.